Belde yer alan vücudun temel iskelet yapısını (omurga - columna vertebralis) oluşturan omur denen kemik yapıların (vertebra) arasında destek görevi yapan, hareketlerde sürtünmeyi en aza indiren diskal yapı zamanla dejenere olabileceği gibi, ters hareket, ağır kaldırma ve benzeri nedenlerle yerinden oynayabilir. Her iki omur arasından çıkarak özellikle bacaklara doğru ilerleyen sinirler bu diskal yapının yer değiştirmesi nedeni ile baskı altında kalabilirler. Sonuç olarak bacaklarda ağrı, uyuşma, kuvvetsizlik gibi problemler oluşabilir. İleri evre sorunda ani idrar kaçırma problemleri dahi oluşabilir.
Tanı ve terapide esas olan klinik muayenedir. Klinik muayene bulgularının desteklenmesi ve ayırıcı tanı için MR görüntüleme en önemli tanı aracıdır. Bacakta ve ayakta güç kaybı gelişen vakalarda sorunun gidişatını değerlendirmede EMG yardımcı olur.
Bel fıtıklarının %80-85'i Fizik Terapi ve egzersiz uygulamaları ile düzelebilmektedir. Fizik Terapide yüzeyel ve derin ısıtıcılarla kan akımının artması ve iyileşmenin hızlanması sağlanır. Ağrı kesici ve kas güçlendirici elektrik akımları ile sorunlu kişinin ağrısı kesilir ve zayıflamış kaslar güçlendirilir. Traksiyon denilen elektrikli bel çekme sistemleri ile bel vücut ağırlığı oranlarında çekilerek omurga aralıklarının açılması, fıtığın küçülmesi ve sinir basısının azalması sağlanır. Fizyoterapist eşliğinde yapılan egzersizlerle de beli destekleyen kaslar güçlendirlerek belin stabilitesi arttırılır. Uygulanacak diyet programı ile kilonun azaltılması da bele binen yükü azaltacağından şikayetlerin gerilemesini sağlar.
Bel fıtıklarının sadece %2-5' inde cerrahi girişim gerektirir. Cerrahi girişimde en önemli endikasyon(gereklilik) bacakta ve ayakta kuvvet kaybının görülmesidir. Bu durumda cerrahi girişimle sinire bası yapan disk parçası çıkartılır veya sinirin geçtiği kemik kanal genişletilir. Bir diğer cerrahi gereklilik ise 6 haftalık konservatif terapilere cevap vermeyen ve yaşam kalitesini bozan ağrılardır.
Lomber disk cerrahisinde açık cerrahinin yanında kliniğe ve radyolojik bulgulara göre nükleoplasti, mikroskobik ya da endoskopik cerrahi uygulanabilir.
Fıtık etkilenen kas grubuna bağlı olarak; güçsüzlük, hissizlik, yanma, uyuşma, idrar tutamama ve büyük abdesti kaçırma gibi belirtiler verebilir. Her bel veya boyun ağrısı fıtık olmamakla birlikte bu ağrıları insanlar mutlaka hayatlarında birkaç kez yaşamaktadır ancak bunun araştırılması ve teşhisi çok önemlidir. Beldeki ağrı bir metastaza, tümöre veya enfeksiyona ya da sorunlu kişi kalça ekleminde bilmediği bir soruna bağlı olabilir. Erken tedbir için mutlaka bir uzmana başvurulması gerekir.
Eğer fıtık sorunlu kişiyi hiçbir zaman tehdit etmeyip sadece belirli dönemlerde ağrılara sebep olacaksa, yılda 1-2 defa tutulma şeklinde görülecekse, bu dönemde ilaçlardan yararlanmak mümkündür. Bu noktada sorunlu kişinin samimi bir şekilde bilgilendirilmesi büyük önem taşır. Örneğin büyük olup, çok tehdit edici olmayan, yılda birkaç defa tutulmalara sebep olan fıtıklar sorunlu kişiyi çok rahatsız etmiyorsa, sorunlu kişinin yaşam kalitesini bozacak seviyeye gelene kadar sadece ağrılı dönemlerde ilaçla devam etmek önerilir.
Fıtığın radyolojik görüntüsü, bulunduğu bölge, sorunlu kişi bulguları ve neyi tehdit ettiği gibi hususlar önem taşımaktadır.Sorunlu kişinin önce ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Boyunda boylu boyunca can damarımız olan omurilik uzanmaktadır. Belde çok büyük bir fıtık görüldüğünde eğer hiçbir bulgusu yoksa endişe duyulmaz. Fakat boyunda büyükçe bir fıtık görüldüğünde,sorunlu kişinin hiçbir bulgusu olmasa da omurilik basısı belirginse ameliyat önerilir. Çünkü sorunlu kişinin ters bir hareketinde omuriliğe bası artarsa bunun sonuçları dramatik olabilir ve tablo sorunlu kişinin felç olmasına kadar gidebilir. Diğer yandan boyunda sadece tek taraflı sinir kökü basısı yapan büyükçe bir fıtık varsa, sorunlu kişinin neredeyse hiç şikayeti yok ya da az olsa bile önemsiz ve sorunlu kişiyi pek rahatsız etmeyen şikayetlerse, sorunlu kişi sadece takip edilir ve şikayetleri olmadıkça ameliyata gerek kalmaz.
Fıtık ameliyatıyla bir yerden fıtık çıkarınca üstten veya alttan tekrar çıkmayacağının garantisi yoktur. Bunun yapılan ameliyatla ilgisi olmadığı gibi ameliyat edilen yerde bile tekrar fıtık oluşabilmektedir. Ameliyatla sinire bası yapan fıtık kısmı çıkarılır ve tüm bası ortadan kaldırılır. Disk dokusunun aralığı da bir miktar boşaltılır ancak mikro cerrahide bile görüş açısı dar olduğundan sadece mikroskopla görülen yerlerin veya aralığın arka kısmından disk dokusu alınabilmektedir.